Politisches Spätsommerkino im Wedding

*aşağıdaki Türkçe*

Liebe Nachbar*innen,

wir laden euch recht herzlich ein zum

Politischen Spätsommerkino im Wedding:

Bei unserem diesjährigen Spätsommerkino zeigen wir zwei Filme die jeweils auf ihre Art von Rassismus und gesellschaftlichem Ausschluss, von (politischer) Heimat, Repression und dem Leben im Exil erzählen.

Jeweils im Anschluss gibt es eine Diskussionen mit den Filmemacher*innen.

Der 2020 erschienene Dokumentarfilm 15 YIL – 15 Jahre Haft der Berliner Filmemacherin Emine Demir erzählt von der illegalen Verhaftung des Aktivisten, Schriftstellers und Journalisten Turgay Ulu im Jahre 1996. Der damals 23-Jährige wurde beschuldigt, an der bewaffneten Befreiung eines politischen Gefangenen teilgenommen zu haben. Daraufhin muss er ohne Gerichtsbeschluss 15 Jahre in Untersuchungshaft in der Türkei. Turgay beteiligte sich im Gefängnis als politischer Aktivist und überzeugter Marxist am Widerstand durch Hungerstreiks und Gebäudeblockaden – insbesondere gegen die gewaltsame Einführung der Einzelhaft. Der Film erzählt trotz der Repression aber auch von viel Mut, Liebe und Solidarität.

Die Veranstaltung findet statt in Zusammenarbeit mit der Roten Hilfe Berlin. Wir wollen dabei bewusst den Vergleich ziehen zu Repression gegen politische Gefangene hier in Deutschland. Von der insbesondere auch politisch aktive Sozialist*innen aus der Türkei betroffen sind, wie sich zuletzt zum Beispiel im 129b-Prozess mit dem Vorwurf der Bildung einer kriminellen Vereinigung gegen Mitglieder TKP/ML (Türkische Kommunistische Partei / Marxisten-Leninisten) in München zeigte.

Der Film Aşk, Mark ve Ölüm – Liebe, D-Mark und Tod von Cem Kaya ist ein „dokumentarisch Essay“ der türkisch-deutschen Zeitgeschichte. Er erzählt von Rassismus, Heimweh und Familie, aber vor allem widmet er sich der türkischen Musik. Anfang der 1960er-Jahre wurden die sogenannten Gastarbeiter*innen aus Anatolien und anderen Gegenden der Türkei von der Bundesrepublik Deutschland angeworben. Von Anfang an gab es etwas, dass sie immer begleitet hat und Bestandteil ihrer Kultur war: ihre Musik – ein Stück Heimat in der Fremde. Diese trotzt den deutschen Einflüssen und orientiert sich noch immer an der türkischen Gesellschaft. Thematisiert wird auch das Leben des im Exil lebenden Protestrockers Cem Karaca.

Kommt mit Sitzgelegenheit und Begleitung eurer Wahl vorbei und lasst uns gemeinsam für ein Ende von Repression und Rassismus streiten! Hoch die internationale Solidarität!

Am 7.9. um 19 Uhr – Leopoldplatz
15 YIL – 15 Jahre Haft (2022) von Emine Demir (52 min)
Türkisch mit deutschen Untertiteln

Am 14.9. um 19 Uhr – Widerstandsplatz / Nettelbeckplatz
Aşk, Mark ve Ölüm – Liebe, D-Mark und Tod (2022) von Cem Kaya (96 min)
Auf deutsch und türkisch mit deutschen und türkischen Untertiteln

***

Segili komşular.

Sizi içtenlikle Politik yaz sonu sinamasına davet ediyoruz.
Bu yılki yaz sonu Sinamasına, Irkcılık, sosyal dışlanma, baskı ve sürgün hayatı hakkında kendi hikayesini anlatan iki Film götereceğiz. Her Film ardından Film yapımcıları ile bir tartışma gercekleştirilecek.

Berlin’li yönetmen Emine Demir’in 2020 ‚de gösterime giren belgesel filmi 15 yıl – 15 yıllık Hapis, Aktivist, yazar ve gazetecı Turgay Ulunun 1996‘ da yasadlşı bir şekilde tutuklanmasını anlatıyor. 23 yaşındaki Ulu, siyasi bir mahkumun silahlı olarak serbest bırakılmasına katılmakla suçlandı. sonuç olarak, mahkeme kararı olmaksızın Türkiye’de 15 yıl tutuklu yargılanmaya mahkum edildi. Turgay hapishanede siyasi bir aktivist olarak açlık grevleri ve barikatlar kurma yoluyla direnişe katıldı. Özellikle hücre hapsinin zorla uygulanmasına karşı. Baskılara rağmen, film aynı zamanda büyük bir cesaret, sevgi ve dayanışmayıda anlatıyor.

Etkinlik Red Help Berlin ile işbirliği içinde gercekleştirilecektir. Burada bilinçli olarak Almanya’da siyasi tutuklulara yönelik Baskılarla bir karşılaştırma yapmak istiyuruz. Bu durum, yakın zamanda TKP/ML(Türkiye komünist partisi /Marksist-Leninstler) üyelerinin suç örgütü kurmakla suçlandığı Münih’teki 129b davasında da görüldüğü gibi, Türkiye’den siyasi olarak aktif sosyalistleride etkilemektedir.

Cem Kaya Aşk, Mark ve Ölüm filmi, çağdaş Türk-Alman tarihinin bir belgesel denemesi. Irkçılığı, vatan hasretini ve aileyi anlatıyor. Ama her şeyden önce Türkiye müziğine adanmiştır. 1960’ların başında, Anadolu ‚dann ve Türkiyenin diğer bölgelerinden sözde misafir işçiler Federal Almanya Cumhuriyeti tarafından işe alındı. Başından beri onlara her zaman eşlik eden ve kültürlerinin bir parçası olan bir şey vardı. Müzikleri yabancı bir ülkedeki evlerinin bir parçası. Bu Alman etkilerine meydan okuyor ve hala Türkei toplumuna yönelik. Sürgündeki protest rockçı Cem Karaca’nın
hayatı da tartışılacak.

İstediğiniz oturma düzeni ve arkadaşlarınızla birlikte gelin, baskı ve ırkçılıga son vermek için birlikte mücadele edelim!Uluslararası dayanışmaya Selam olsun!

7.9.23 Saat 19 00 da.Leopoldplatz.
15 yıl – 15 yıl Hapis. (2022) – Emine Demir (52 dk).
Almanca altyazılı Türkçe.

14.9.23. Saat 19 00 ‚da. Widerstandsplatz/Nettelbeckplatz. Aşk, Mark ve Ölüm-Love,D-Mark and Death (2022), Cem Kaya (96 dk). Almanca ve Türkçe dillerinde, Almanca ve Türkçe altyazılı

Kino.jpeg

passiert am 07.09.2023